6:58 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
8:11 am - SONSUZ SAYGI VE MİNNETLE: Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk tüm yurtta anılıyor
10:57 pm - FATURALARDA YENİ DÖNEM! Elektrik ve doğal gazı zamlı ödeyecek kesim belli oldu
9:50 pm - BEKÇİLERLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME GELDİ…
9:12 pm - KÜÇÜK ÜRETİCİLİĞİN TASFİYESİ VE ŞİRKETLEŞME: Adım adım çökertme
8:32 pm - ASGARİ ÜCRETE DÜŞÜK ZAMMA YEŞİL IŞIK: Tek hane rafa kalktı
8:24 pm - ELEKTRİK ŞİRKETLERİNE KAMUDAN MİLYARLAR AKTI
8:18 pm - HEKİMLER 5 GÜN İŞ BIRAKACAK
8:49 pm - DİSK-AR: SGK’nin özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi
Üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerini açıklayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 9 kata yaklaştı” dedi.
Bu sene kuraklığın etkisiyle küçülen tarım sektöründe, önümüzdeki yıl kuraklığın yanında yetersiz gübre kullanımının da büyük bir risk olarak görüldüğünü vurgulayan Bayraktar, Rusya’nın domates ithalatındaki kota uygulamasından sonra çeşitli tarım ürünlerinin girişini de ‘kalıntı’ sebebiyle yasakladığını, üzüm, biber, erik, nar ve kabak gibi ürünlere girişte analiz şartı getirildiğini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, kasım ayında üretici ile market arasındaki farkın 9 kata yaklaştığını açıkladı. Ayrıca kasımda markette 28, üreticide 19 üründe fiyat artışı, markette 10, üreticide 7 üründe fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı değişmeyen ürün olmazken, üreticide ise 4 üründe fiyat değişmedi. En fazla artan ürün markette ve üreticide patlıcan, fiyatı en fazla düşen ürün ise limon oldu.
Üretimi artırmaktan başka çaremiz yok
Buğday, arpa ve mercimek başta olmak üzere kışlık ekimlerin yapıldığı bu aylarda gübre kullanımı yoğunlaştığına dikkat çeken Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: “Bu dönemde artan talep dolayısıyla gübre fiyatlarında yaşanan artışın yanı sıra, yurtdışı fiyat ve kur artışından dolayı oluşan yükseliş, üreticilerimizin gübre kullanmadan ekim yapmalarına neden oluyor.
Bu durumun yarattığı verim düşüklüğü ve bitkisel üretimin azalmasına bağlı olarak tarım ve gıda ürünlerinde yaşanacak fiyat artışlarından tüketicilerimiz de etkileniyor.
Bu sene kuraklığın etkisiyle küçülen tarım sektöründe, önümüzdeki yıl kuraklığın yanında yetersiz gübre kullanımı da büyük bir risk olarak görülmektedir. Son bir yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 441, üre gübresi yüzde 394, amonyum nitrat gübresi yüzde 373, DAP gübresi yüzde 259 ve 20.20.0 kompoze gübresinde yüzde 236’lık bir artış yaşandı.
Bu dönemde mazot fiyatı yüzde 38, besi yemi yüzde 51,4, süt yemi yüzde 60, elektrik fiyatları ise yüzde 56 oranında arttı. Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte fonların kaldırılması yerinde bir karar olurken, vergilerin de en kısa zamanda kaldırılması gerekmektedir.
Gübre fiyatlarının anormal artışı karşısında destekler artırılmalı mazotta olduğu gibi gübre fiyatının yüzde 50’si destek olarak verilmeli, destek verilmeyen karma yem ve bitki koruma ürünlerine de destek getirilmelidir. Ülkemizde ithal enflasyonun ve stokçuluğun panzehiri üretimdir. Üretimi artırmaktan başka çaremiz yoktur.”