5:39 pm - SKANDALLARA BİR YENİSİ EKLENDİ: Türkiye’den Ukrayna’ya uzanan ilaç karaborsası!
5:09 pm - YOKSULLUĞA ALIŞTIRMA DÖNEMİNDEYİZ | Yaşam 20.000’e hapsedildi
2:43 pm - TRABZON’DA OTOMOBİL KAZASI! Baba ve oğlu yaralandı…
2:41 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
2:22 pm - AİLE HEKİMLERİ YENİ YÖNETMELİĞE KARŞI İŞ BIRAKTI | Sağlık Hizmetleri ücretli olma yolunda…
10:38 am - TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ: Çok ciddi halk sağlığı sorunuyla karşı karşıyayız
8:22 am - SEBZE MEYVE FİYATLARI KATLANDI: Yurttaşın tabağında porsiyon küçülüyor
10:17 pm - BENZİN FİYATLARINA 74 KURUŞ ZAM
3:20 pm - “GEÇİNEMİYORUZ” DİYEN EMEKÇİLER ANKARA’DA YÜRÜDÜ: “Bu saltanat bitecek”
Ücretleri ‘asgaride eşitleme’ politikaları her geçen gün daha çok çalışanın yoksullaşmasına neden oluyor.
Doç. Dr. Denizcan Kutlu, “Asgari ücret, ortalama ücret halini alıyor ve bu eğilim güçlenecek” dedi.
Ülkedeki ücretlilerin tümünün doğrudan ve dolaylı olarak etkileneceği asgari ücret görüşmeleri Aralık ayında başlayacak.
Geçen yıl ‘asgari ücrete yıl içerisinde tek zam’ gündemiyle başlayan tartışmalar bu yıl yerini ‘ileriye dönük beklentilere göre zam’ tartışmalarına bıraktı.
Yüksek enflasyonun sorumlusu olarak ücret artışlarını gören ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele yöntemi de ücret artışlarını baskılamak oluyor. ‘Asgaride eşitleme’ politikaları ise çalışanların her geçen gün daha yoksullaşmasına neden oluyor.
2013’te Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülke varken, 2023 yılı sonunda sadece 4 ülke kaldı.
Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Sırbistan olarak sıralanıyor.
Türkiye’de asgari ücretin ortalama yıllık artış hızının da pek çok Avrupa ülkesinden düşük olduğu dikkati çekiyor. .
Türkiye’de avro cinsinden asgari ücret son 10 yılda (2013-2023) yıllık ortalama yüzde 1,6 oranında arttı. Türkiye’de 2013’te 405 avro olan brüt asgari ücret, 2023 yılında 474 avroya çıktı.
Asgari ücret 2013-2023 arasında Romanya’da yıllık ortalama yüzde 12,9, Litvanya’da yüzde 11,2 ve Bulgaristan’da ise yüzde 9,7 oranında arttı.
TÜRKİYE AVRUPA ÜLKELERİNE GÖRE DİPTE
Sosyal politika uzmanı Doç. Dr. Denizcan Kutlu, Avrupa’da asgari ücretin kısıtlı bir olgu olmasının yanında miktar olarak da Türkiye’ye göre yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Kutlu, “Asgari ücret, Türkiye’de çalışma yaşamının en ağırlıklı konularından biri oldu. Çünkü ücretleri etrafında toplayan adeta bir mıknatıs gibi ortalama ücret halini alıyor ve bu eğilim güçlenecek” diyor ve ekliyor:
ASGARİ ÜCRET DE BİR YOKSULLUK ÜCRETİ HALİNİ ALMIŞ DURUMDA
“Sanılmasın ki asgari ücretin üzerindeki ücretlerle ve emeklilerin bir bölümüyle de arasındaki makas çok geniş. Kayıtdışı istihdamı da düşündüğümüzde asgari ücrete, yüzde 5-10 altında ve üstünde komşu ücret alanlar tahminen yüzde 40-50 bandında ki bu 8-9 milyona denk gelir.
Yakın ücret yüzde 20 olarak ve hele ki sadece özel sektör temel alınırsa bu kitle daha da büyür. Bu kesimlerin yaşam ve geçim kalıbının da asgari ücretlilerden çok da farklı olduğunu ileri sürmek güç. O nedenle sadece asgari ücrete bakmak da yanıltıcı olur. Zira asgari ücret de bir yoksulluk ücreti halini almış durumda.”
ORTALAMA ÜCRET KOMİSYONU
Asgari ücretin ortalama ücret halini almasıyla temel sosyal politika ve sosyal devlet ilkesinin de yerle bir edildiğine vurgu yapan Kutlu, “ Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun adı, gerçek yaşamla uyumlu bir biçimde Ortalama Ücret Tespit Komisyonu olarak değiştirilse yeridir” ifadelerini kullanıyor.
-Doç. Dr. Denizcan Kutlu-
Kutlu, asgari ücretin belirlenmesi konusunda şunları söyledi:
“Ankara Üniversitesi SBF’nin rahmetli hocalarından Prof. Dr. Pars Esin, ‘sosyal politika aracılığıyla yaşam biçiminin geçinip gitmekten daha önemli olduğu hakkındaki inancın ileri sürüldüğünü’ yazmıştı.
BELKİ KİMSENİN ÖLMEDİĞİ AMA ÖLÜM GİBİ BİR YAŞAMDIR
Şu an geniş kitleler açısından bırakalım fiziksel ve kültürel gelişimin sağlanabileceği insanca bir yaşam biçimi oluşturmayı, geçinip gitmek dahi, ifadenin olumlu çağrışımı bakımından geçerli değildir.
Sağlıklı barınma ve gıdaya erişimin kısıtlanması, iş güvencesinin kaybolması, kamusal sağlık ve eğitim hizmetlerinin erozyonu ve tümden bir sınıfsal, sosyal eşitsizlik ve güvencesizlik asgari ve civar ücretli yaşamı bütünleyen etmenlerdir.
Çalışan yoksullarsa bu yapının birleşik ekonomik ve politik basıncı altında yaşamlarını sürdürme gayesindedir. Şair, ‘Ölüm gibi bir şey oldu, ama kimse ölmedi’ demişti. Asgari ve ona komşu ücretli yaşam da belki kimsenin ölmediği ama ölüm gibi bir yaşamdır.
Asgari ücreti, en geniş toplu sözleşmesi haline getirecek örgütlü talepler ve güçlü ve bağımsız sendikacılık oluşmadığı sürece bu eğilimin bir kısır döngü halinde derinleşeceğini öngörebiliriz.”BirGün