SON DAKİKA

DARICA HALK KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (Akçaabat)

Tüm Halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 97. Yılını Kutluyoruz.

Bu haber 28 Ekim 2020 - 0:33 'de eklendi ve 158 views kez görüntülendi.
Tüm Halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 97. Yılını Kutluyoruz.

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMININ 97.YILINI KUTLUYORUZ

Nasıl gelindi Cumhuriyete?

Saray saltanatı yaşayan Osmanlı Devletinin ekonomisi çökmüş emperyalist devletlere teslim olmuştu.

İngilizler, Fransızlar İstanbul’a girmişti.

Ege Bölgesini Yunanlılar,

Akdeniz Bölgesini İtalyanlar,

Güney Doğuyu Fransızlar,

Doğu Bölgesini Ermenistan olmak üzere Elde kalan Anadolu’nun üç tarafı işgal edilmişti.

13 Kasım 1918’i gösterirken tüm yetkileri alınmış olan Mustafa Kemal, İstanbul’a geri dönmüştü.

Haydarpaşa’dan denize doğru baktığında, tam o sırada, 55 parça düşman zırhlısının boğazda zafer geçişi yaptığını gördü. Uğurunda şehitlerin verildiği Çanakkale’yi geçemeyen düşman, bu kez elini kolunu sallayarak İstanbul’a girmişti.

Mustafa Kemal, Haydarpaşa’dan kalacağı Pera Palas Otel’ine tam üç saatte geçmişti. Onu karşıya geçiren bot, düşman zırhlılarının arasından geçmekteydi.

O sırada gözüne yaveri Cevat Abbas Bey takıldı. Cevat Bey, o sırada demir atmakta olan Yunan zırhlısına bakıyor ve gözleri doluyordu.

Mustafa Kemal ise tüm kararlılığıyla ona “Üzülme, geldikleri gibi giderler!” dedi.

İşte Mustafa Kemal’in her zaman aklında olan halka dayalı kurtuluş arzusu o gün daha da alevlenmişti.

Çünkü biliyordu, halk istediği zaman yapamayacağı şey yoktu.

16 Mayıs 1919’da ise, kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere İstanbul’dan ayrılacaktı.

Rotası Samsun’du. Bu mücadele ise 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanacaktı.

Artık sıra başka devrimlere gelmişti.

O daha 16 Mayıs günü, Bandırma gemisiyle yola çıktığında aklına koymuştu.

Yeni kurulacak devlet, halka dayalı, halkın özgür iradesi ile yönetimini seçeceği bir devlet olacaktı.

Zaten 1921 anayasasında bunun en önemli ibaresi, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” cümlesiyle kendini göstermişti.

Tarihler 28 Ekim 1923’ü gösterdiğinde, meclisin içine düştüğü atama sıkıntılarını görüşmek üzere İsmet Paşa, Fethi Paşa, Kazım Paşa (Özalp) Çankaya’ya davet edildi.

O gün yemekte Mustafa Kemal, yıllardır arzusunda olduğu düşleri dile getirdi:

“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!”

İşte, Anadolu halkını örgütleyerek tüm halkla yokluk yıllarında cephane yetersizliği ile düşmanla mücadele etmiş Anadolu’yu düşmandan temizleyerek Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır.

Özgürlük ve bağımsızlığı karakteri kabul eden Atatürk’ün kurucusu olduğu cumhuriyetimizin temelinde olan “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” anlayışı ile Hukukun üstünlüğüne inanmış bizlerin, bugünlerde içi boşaltılmış bir yaşamın insanlarımızın geleceğine umutlarını azaltmışlığın verdiği azim ve inançla;

Emekten yana, barışın, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün egemen kılındığı, adalet talebi ile taçlanan tam bağımsız demokratik bir Cumhuriyete dönüştürme mücadelesi ile ulaşılabilecektir.

Bu inançla, Tüm Halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 97.Yılını Kutluyoruz.

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA