KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ ALARM VERİYOR | Hekimler isyanda! çözüm bekliyoruz

.

Özellikle orta ve alt gelirli halka hizmet veren  Koruyucu Sağlık Hizmetleri ve ilaçlarda yaşanan sorunlara ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası sağlıkta yoklar ülkesinde yaşandığını belirterek sorunların çözülmesini beklediklerini belirtti.

İstanbul Tabip Odası, koruyucu sağlık hizmetleri ve ilaçlarda yaşanan sorunlara ilişkin açıklama yaptı

İstanbul Tabip Odası, koruyucu sağlık hizmetleri ve ilaçlarda yaşanan sorunlara ilişkin Cagaloğlu’nda bulunan şube binasında basın toplantısı düzenledi.

“Koruyucu sağlık hizmetleri alarm veriyor” pankartının aşıldığı basın toplantısına İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esin Tuncay, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Saffet Ercan, İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Dr. Turan Karakaş ve İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Dr. Olcay Bengi Bozkurt katıldı.

Yapılan basın toplantısında hekimler, “Kanser tarama kitleri yok. Doğum kontrol malzemeleri yok. Aşılar yok. Antibiyotikler onlarca kalem ilaç yok, şeffaflık yok. Yani yoklar ülkesinde yaşıyoruz şu an” denilerek çözüm beklendiklerini aktardı.

“KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ ALARM VERİYOR”

Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Dr. Olcay Bengi Bozkurt okudu.

“Bir sağlık sistemi, hastanelere başvuru sayısının artışıyla övünemez” diyen Bozkurt, “Öncelikli olan hasta etmemektir! Kanser tarama kitleri ve aşılarda yaşanan aksaklıklar, üreme sağlığı desteğinin kesilmesi, temel ilaçların yokluğu halk sağlığını tehdit ediyor!

Bir sağlık sisteminde yıllık muayene ve tedavi edilen hasta sayısının çokluğu o toplumun sağlıklı olduğu anlamına gelmez.  Tam tersine, sistemin hasta olduğunu, insanları koruyamadığını gösterir. 

Sağlık bakanı, sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısından övgüyle söz ediyor. Sayın Bakan acaba koruyucu sağlık hizmetlerinin durumundan ne ölçüde haberdardır?” ifadelerini kullandı.

“KANSER TARAMA KİTLERİ YOK”

Bozkurt, “Hastalıkları, örneğin kanser hastalığını tedavi etmek elbette önemlidir. Ancak daha önemlisi insanlar kanser olmadan veya kanser ileri evrelere ulaşmadan yakalamaktır ve bu birinci basamak sağlık hizmetlerinin görev ve sorumluluğu altındadır.

Bu hem o hastaların sağlığı hem de sağlığın ekonomi-politiği açısından çok daha doğru ve çağdaş bir sağlık politikası yaklaşımıdır.

Ancak bugün en yaygın olan ve taramalarla en erken evrede yakalanabilen barsak kanseri ve rahim kanseri kitleri birinci basamakta bulunmamaktadır” diye konuştu.

“DOĞUM KONTROLÜ MALZEMELERİ YOK”

Hacettepe Üniversitesi Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın verilerine göre vatandaşların, kullanılan doğum kontrolü malzemelerinin yarıdan çoğunu kamu sağlık kuruluşlarından ve özellikle de aile sağlığı merkezlerinden temin ettiklerini hatırlatan Bozkurt,

“Oysa pandemiden bu yana geçen üç yılda aile sağlığı merkezlerine bu malzemeler verilmemektedir. Bu durum, insanların alım gücünün bunca düştüğü bir dönemde her zaman olduğundan daha yakıcı bir sağlık sorununa yol açmaktadır” dedi.

“AŞILAR YOK”

Bozkurt, koruyucu sağlık hizmetinin en önemli yanlarından birisi olan bağışıklama hizmetlerinde, yani aşılamada da ciddi aksamalar yaşandığına dikkat çekerek;

“Ulusal aşı takvimine HPV ve Rota virüs aşılarının eklenmesi gerekirken, halen verem, çocuk felci, hepatit B, tetanos gibi temel bebek ve çocuk aşılamaları dahi aksamaktadır. Geçen yılın sonunda başlayan bu soruna ne yazık ki henüz çözüm üretilememiştir” dedi.

“ANTİBİYOTİKLER VE ONLARCA KALEM İLAÇ YOK”

Koruyucu sağlık hizmeti bir yana, hastaların tedavisinin önünde de engeller bulunduğunu aktaran Bozkurt, “Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yaygın kullanılan antibiyotikler, özellikle amoksisilin içeren şuruplar başta olmak üzere onlarca kalem ilaca erişilememektedir.

Bunun dışında, ilaç fiyatlarına yapılan son zamlarla ateş düşürücü şurupların fiyatının bile seksen beş lirayı bulması, halkın eczanelerde mevcut ilaçlara da ulaşımını engellemektedir. Yüz yıl önce kuduz aşısı da dâhil birçok aşıyı kendisi üreten Türkiye bugün bunları yaşamaya mahkûm değildir.

Sosyal Sigortalar Kurumunun ilaç fabrikalarını kapatanlar, bugün halkımızın amoksisilin içeren şuruplar gibi en temel ilaçlara bile erişimde yaşadığı sıkıntı karşısında en hafif ifadeyle, mahcubiyet duymuyorlar mı?” sorusunu yetkililere yöneltti.

“ŞEFFAFLIK YOK”

Bozkurt son olarak şunları söyledi: “Son bir haftadır İstanbul’da bazı ilçelerde kızamık vakaları görülmeye başladığına dair sahadan bize bilgiler gelmektedir, bu konuda Sağlık Bakanlığı’ndan bir an önce kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama bekliyoruz.

Yaşanan sorunlar, bu sorunları kamusal sorumluluk gereği kamuoyuna duyuran ve çözüm için yetkilileri uyaran sivil toplum örgütü yöneticilerine soruşturma açarak, sorunu görünmez kılarak çözülmez.

Sağlık Bakanlığı’nı, “Health Türkiye” reklam sloganlarıyla özel sağlık sermayesi için sağlık turizmi peşinde koşmak yerine daha gerçekçi olmaya ve mevcut tablonun iyileştirilmesi konusunda sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”

“KABUL EDİLEMEZ”

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Saffet Ercan,  Sağlık hizmetlerinde ciddi problemler yaşandığına dikkat çekerek, “Üyelerimizden, meslektaşlarımızdan gerek kendi deneyimizden olsun bu problemleri biliyorduk ama özellikle aşılarla ilgili yeni yılda başlarken her zaman yaşanan ufak tefek aksamalar olduğunu zannederken yeni yılın ilk ayının yarısına geçtik ve halen bu aksamalar devam ediyor artarak.

Bunun yanında koruyucu sağlık hizmetleri olarak nitelendiren önemli diğer konularda da pandemiden beri özellikle yaşanan sıkıntılar devam etmekte.

Ve biz meslektaşlarımızın özlük haklarına karşı sorumluluğumuz olduğu gibi halkımızın da sağlık hakkına sorumluluğumuz gereği bunları kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“CİDDİ SIKINTILAR VAR”

Yıllardır sağlık ortamının ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nergis Erdoğan şunları söyledi;

“Tıp eğitiminden ve üniversitelerden başlayıp eğitim araştırma hastanelerinden, koruyucu sağlık hizmetlerinden emekli hekimlere kadar uzanan sayısız sorunumuz var.

Ancak bunların en temelinde biliyoruz ki koruyucu sağlık hizmetleri yer alıyor. Eğer biz koruyucu sağlık hizmetlerini etkin, aksamadan yürütebilirsek bu sağlık sisteminde çok önemli sorunlara el atmış oluruz. Çözüm de büyük adımlar atmış oluruz.

Hiçbir şekilde bu hizmetlerin aksamaması ve çok daha etkin hale getirilmesi gerekiyor. Hal böyleyken meslekteki, sahadaki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler bizi bu alanda ciddi aksaklıklar olduğunu gösteriyor.

Gerçekten aşılarla ilgili sıkıntı var, üreme sağlığıyla ilgili sıkıntılar var, ilaca erişimde sıkıntılar var. Kanser taramalarıyla ilgili sıkıntılar var. Ve tabip odaları olarak bunları kamuoyuna duyurmak ve çözümü yolunda adım atılması sağlamak bizim görev ve sorumluluklarımız içinde.”

“KORKUTUCU BİR TABLO”

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esin Tuncay, “Gerçekten korkutucu bir tabloyla karşı karşıyayız” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Bakın verem aşısından söz ediyoruz. Yani tüperküloz aşısının olmayışı, tetenoz aşısının sayılı gönderilmesi ve sadece gebelere yapılması gerektiği gibi inanılmaz sorunlarla karşı karşıyayız. Yıllardır yaptığımız işleri yapamaz hale gelmişiz. İyice alarm verdi dediğimiz durum bu.

Bir yandan da daha önce dağıtılmış olan beta hemolitik kitle bunlar beta hastalığı diye bilinir halk arasında. Çocuklarda hemen tanı koyarak tedaviye başlamanın kolay bir yolun yoludur. Bunlar yok artık.

Infuluenza kiti şu sırada dünyada da bu Türkiye’de de biliyorsunuz grip salgını bayağı bir boyutlara ulaştı. Ve influenza kitiyle bunu anında kısaca tanımlamak mümkün. Bu tür kitler de yok. Bir yandan da vurgulamak istediğim bir şey daha var.

Şu anda gerek Amerika Birleşik Devletleri’nde Covid yönünden çok ciddi problemler yaşanmaya ve ölümler görünmeye başlandı. Ve bunların bize gelmemesi için hiçbir neden yok.

Her an yolculukla birlikte Türkiye’ye ulaştırılacak bir yeni Covid salgını olma ihtimalimiz var. Bütün bunlar için artık koruyucu hizmetlerin en iyi şekilde önlem alınarak bir an önce yapılması için gereğini ve yapılması gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyoruz” dedi.

“YOKLAR ÜLKESİNDEYİZ”

İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Dr. Turan Karakaş ise şunları ifade etti; “Kanser tarama kitleri yok. Doğum kontrol malzemeleri yok. Aşılar yok. Antibiyotikler onlarca kalem ilaç yok, şeffaflık yok. Yani yoklar ülkesinde yaşıyoruz şu an”  dedi.

12 yıldır aile hekimi olduğunu aktaran Karakaş, “Ama yirmi yıldır çalışan arkadaşlarımın söylediği şey hiç bu kadar yokluk yoktu. Şimdi her şey yok. Ve koruyucu sağlık hizmetleri olmayınca bir sürü problem çıkmak üzere ya da bir sürü problemin arefesindeyiz.

Çözüm istiyoruz, çözüm bekliyoruz. Ya aile hekiminin birinci basamağın amacı bütün hem koruyucu sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak kamu tarafına halka ulaştırmak bunlardan aşılar, bağışıklama hizmetleri hem de doğum kontrol yöntemleri, üreme sağlığı yöntemleri.

Zaten son üç yıldır pandeminin başından itibaren bu kontrol malzemelerinin hiçbirisi gelmez oldu.”