6:58 pm - TRABZON’DA BELEDİYE OTOBÜS VE DOLMUŞLARA ZAM!
8:29 am - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
8:55 am - ZAMLAR KASAYI DOLDURDU | Bu kooperatif halka kapalı
8:03 am - ARTAN GIDA FİYATLARI İDDİALAR VE GERÇEKLER
10:24 am - MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIKLADI! Ara tatil tarihleri belli oldu
8:32 pm - TRABZON’DAN TÜİK’E TEPKİ! “Bizim aklımız ile alay etmeyin”
7:20 am - ENFLASYON ARAŞTIRMA GRUBU (ENAG): Yıllık enflasyon yüzde 88,63
Son yıllarda kirlenmeye yüz tutmuş Karadeniz kirlilik konusunda ciddi duruma geldi. Başta kirlenmeye neden olan nehir boşalımı, madencilik ve endüstriyel deşarjlar, kentsel ve kırsal katı ve sıvı atık boşaltımı, denizcilik faaliyetleri kaynaklı atıklar, atmosferik kirleticiler gibi farklı kaynaklarda üretilen fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirleticilerle kirletilmektedir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Deniz Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Coşkun ERÜZ Karadeniz’deki kirliliğe dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Coşkun Erüz, “Karadeniz’e ulaşan ve deniz dibinde biriken katı atıklar içerisinde son yıllarda önemli bir yer tutmaya başlayan hijyen ürünleri, toplam atıkların yüzde 24’ünü oluşturmaktadır. Bu oran, özellikle bu atık türlerinin mutlaka dikkate alınarak önlenmesi için özel tedbir alınması gerektiğini göstermektedir.” dedi.
Doç. Dr. Erüz, “31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, Karadeniz’in 436 bin kilometrekare alana, 547 bin kilometreküp hacme ve 2 bin 200 metre derinliğe sahip yarı kapalı bir iç deniz olduğunu belirtti.
Karadeniz’in dünyanın en büyük oksijensiz su kütlesine sahip olduğunu ifade eden ERÜZ, “Bu doğal özelliğinin sonucu olarak Karadeniz’in sadece yüzeyle 150-250 metre arasındaki atmosferle etkileşen yüzey ve geçiş tabakası oksijenlidir. Sadece oksijenli olan yaklaşık yüzde 15’lik üst su kütlesi, balık ve üst yapılı organizmaların yaşamasına uygundur. Bu özelliği ile Karadeniz, dünyanın en kırılgan ve kendine has ekosistemlerinden birisine sahip.” diye konuştu.
ERÜZ, Karadeniz kıyısında bulunan 7 ülkenin ayrıca akarsular aracılığı ile etkilendiği toplam 23 ülkenin katı ve sıvı atıklarının nihai depolayıcısı olan yarı kapalı bir su kütlesi olduğunun altını çizerek, “Karadeniz, nehir boşalımı, madencilik ve endüstriyel deşarjlar, kentsel ve kırsal katı ve sıvı atık boşaltımı, denizcilik faaliyetleri kaynaklı atıklar, atmosferik kirleticiler gibi farklı kaynaklarda üretilen fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirleticilerle kirletilmektedir.” ifadesini kullandı.
Doğu Karadeniz’de plaj ve kıyı alanlarında biriken katı atıkların oransal dağılımının ortaya çıkarıldığı çalışma yapıldığına işaret eden Erüz, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu çalışmaya göre, katı atıklar arasında plastik yüzde 56, tekstil yüzde 23, metal yüzde 14 ve cam yüzde 7’dir. Samsun-Hopa arasında kalan 15-50 metre aralığındaki deniz tabanında biriken ve büyük kısmı karasal kökenli, bir kısmı da balıkçılık malzemelerinden oluşan katı atıkların yüzde 62’si plastik, yüzde 31’i tekstil, yüzde 5’i metal, yüzde 0,3’ü ise camdır. Çalışmalarda ortaya çıkan ve mutlaka dikkate alınması gereken önemli bir sorun da çocuk ve hasta bezidir ayrıca Kovid-19 pandemi dönemde Türkiye’de günlük 73 milyon, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler genelinde 150 milyondan fazla üretilen ve kullanılıp atılan maske ve diğer hijyen ürünlerinin kontrol altına alınamayan önemli bir kısmı da Karadeniz’e ulaşarak kıyılar ve deniz dibinde birikmektedir. Katı atıklar içerisinde son yıllarda önemli bir yer tutmaya başlayan hijyen ürünleri, dipte biriken atıkların yüzde 24’ünü oluşturmaktadır. Bu oran, özellikle bu atık türlerinin mutlaka dikkate alınarak önlenmesi için özel tedbir alınması gerektiğini göstermektedir.”
“Karadeniz’deki kirlilik için özel tedbir alınmalı”
– Türkiye’de önemli projeler yürütülüyor
Erüz, Avrupa genelinde, daha temiz bir Karadeniz için Türkiye’nin de dahil olduğu Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifi kapsamında ülkelerin kimyasal, biyolojik, fiziksel kirleticilerle birlikte deniz çöplerinin azaltılması ve iyi çevre durumuna ulaşma, strateji ve denizleri izleme hedefleri belirleyerek uyguladıklarını aktardı.
Türkiye’de de Karadeniz’de iyi çevre durumuna ulaşmak üzere deniz ve kıyı suları ve iç suları izleme, Sıfır Atık, Deniz Çöpleri Stratejisi gibi önemli projeler yürütüldüğünü anımsatan Erüz, şunları kaydetti:
“Karadeniz’de kirliliği azaltmak üzere bakanlıkların izleme ve kirliliği azaltma çalışmalarının yanında KTÜ ve diğer üniversiteler de ulusal, AB ve BM destekli araştırma, eğitim ve farkındalık amaçlı, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerle ortak projeler yaparak kirliliği azaltma çalışmaları yürütmektedir. Bu kapsamda Türkiye’den KTÜ’nün liderliğinde Gürcistan, Bulgaristan ve Romanya’dan ortaklarla birlikte Karadeniz Ekosisteminin Koruması için Toplumsal Farkındalığın Artırılması ve Deniz Çöplerinin Azaltılması Projesi yürütülüyor. Proje ile Karadeniz’de deniz çöplerinin kaynağı, dağılımı, birikmesi gibi konularda matematiksel modele dayalı tespit ve simülasyonlarla elde edilen sonuçları göstermek sureti ile kamu kurumları, yerel yönetimler ve halkın her kesiminden temsilcilerle irdeleyerek ortak akla dayalı çözüm ve farkındalık yaratılması sağlanacaktır. Benzer projeler ve mevzuat çalışmaları, Karadeniz’in kirliliğini azaltarak halkın daha temiz denize, daha temiz balık ve diğer su ürünlerine ulaşmasını sağlayacaktır.”