EMEKLİLERDEN ANKARA ÇIKARMASI | Sorunlarımız çok, korumasız kaldık, çalışmak zorunda bırakıldık!

.

Emekli zeytin, peynir, yumurta alamaz oldu!
Milyonlarca emekli açlık sınırının altında aylık gelirle geçinmeye çalışıyor.

Yoksulluğu derinden hisseden binlerce emekli, hakları için bugün 7 koldan Ankara’ya yürüyecek.

Yarın ise Anıtpark’ta büyük bir miting yapılacak. Bu miting emeklilerin hak mücadelesi tarihinde bir ilk olacak.

Yaşam pahalılığını derinden hisseden, sağlık erişimine ulaşamayan, örgütlenmeleri engellenen emekliler bugün 7 farklı noktadan Ankara’ya yürüyor.

Açlık sınırının altında yaşamaya zorlanan emekliler yarın ise saat 14.00’te Ankara Anıtpark’ta miting yapacak. Emeklilerin acil talepleri arasında ücretlerin ve ikramiyelerin artırılması ve örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılması yer alıyor.

Eylem aynı zamanda emeklilerin Ankara’da yaptığı ilk miting olma özelliğini de taşıyor.

ÜCRETLER KUŞA DÖNDÜ

Emeklilerin en temel sorunları arasında ücretlerin erimesi yer alıyor. Emeklilerin maaşı kamu emekçisi, işçi, esnaf ya da çiftçi olmalarına göre değişiklik gösteriyor.

Emeklilere bağlanan aylık çalışırken aldıkları ücretin yüzde 28’si ile 40’ı arasında değişiyor.

Bugün Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Bağ-Kur emeklilerinin en düşük emekli maaşı 2.457 liraya kadar düşüş gösteriyor. Emekli maaşı 2.500 liranın altında olan emeklilerin maaşları hazine desteğiyle 2.500’e tamamlanıyor.

Emekliler, ücretlerinde yüzde 80’e varan kesintiler yaratan 5510 sayılı yasanın kaldırılmasını istiyor.

Emeklilere 2018 yılından itibaren şeker ve kurban bayramlarında 1000 lira ikramiye verilmeye başlandı. Seçimlerin hemen öncesinde uygulamaya konan ikramiye ödemelerine ise 3 yıl boyunca zam yapılmadı.

İkramiyelere sadece 2021 yılında 100 liralık zam yapıldı ve 1100 liraya yükseltildi. Emekliler bu bayramda da 1100 lira ikramiye alacak.

SAĞLIK ÖDEMELERİ YÜKSEK

Emekliler sağlık hizmetinden yararlanabilmek için çeşitli kalemlerde ödeme yapıyor. Bunlar Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) resmi web sitesinde şöyle sıralanıyor: Muayene katılım payı, ilaç katılım payı, tıbbi cihaz katılım payı, diş protez bedelleri için alınan katılım payları.

Emekliler Ankara mitingi öncesi örgütlenme sürecini, taleplerini ve sorunları şöyle anlattı:

Tüm Emekliler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Özdemir: Emeklilerin sendikalaşmasına ilişkin hukuksal düzenleme olmadığı için sorunlar yumağının içerisindeyiz.

Sendikaya ilişkin tüzüğümüzü hazırlayıp başvuru evraklarımızla birlikte Ankara’ya Valiliğe dosyamızı sunuyoruz. Ancak bize ‘Yasal olarak sendika kurma hakkınız yok’ deniyor. O yüzden ‘Sendika talepli bir dosyayı alamayız’ diyorlar.

Yasalara göre sadece çalışanlar ve işverenler sendika kurabiliyorlar. İlk engel bu. Devlet bize maaş veriyorsa bizim çalışan olmamızdan gelen bir haktır bu. Biz çalışansak eğer sendikamız da olmalı. Biz dosyayı verdik Ankara Valiliği dosyamızı alamayacağını söyledi.

Sonra dosyamızı alması için idare mahkemesine başvurmak zorunda kalıyoruz. İdare mahkemesi lehimizde bir karar veriyor. İlk mahkemeyi böyle kazandık. Ardından kabul etmek zorunda kaldılar.

Sonra kütük numarası veriliyor ve sistem içerisine dahil oluyoruz. Ancak iş mahkemesine dava açıyorlar. İş mahkemesi anayasada emekliler sendika kurabilir hükmü olmadığı için kapatılmamıza karar veriyor. Yasa koyucuları bunu düzeltmeli.

Türkiye’nin 5 ayrı uluslararası sözleşmede imzası var. Emeklilere sendika hakkı veren sözleşmeler. İç hukukta da aslında bu geçerli. Bu uygulamada yeterli görülmüyor. Biz de fiili ve meşru mücadele içerisine giriyoruz. Önce hakkımızı kullanacağız sonra da yasalar çıkacak.

Emekli Dayanışma Sendikası Genel Sekreteri Hasan Ergül: O kadar çok hakkımız gasp edildi ki tek tek sıralamak anlamsız. Emeklilerin bütçeden pay oranı yok. Bir ülkede sosyal güvenlik kurumu dediğimiz sistem sübvansiyonlarla ayakta kalır. Gelişmiş ülkelerde sosyal güvenlik kurumları yüzde 20’lere kadar açık verir. Bir ülkede sosyal güvenlik kurumu ne kadar açık veriyorsa sosyal devlet o kadar gelişmiş demektir.

Sosyal güvenlikte sıfır bütçe diye bir şey olamaz. Sistem öyle bir hale geldi ki bizi bütçe dışına ittiler şimdi tek bir kişinin ağzından çıkacak rakama bakıyoruz. Bütçede emekliler için bir pay olması lazım. Bütçeden uluslararası standartlarda sosyal bir devlet olduğunu iddia eden bir pay istiyoruz.

Tüm Emekliler Sendikası Yürütme Kurulu Üyesi Ahmet Çağrıtekin: En çok mağdur edilen, yok sayılan kesimlerin başında geliyor emekliler. Bizi sokaklarda görünür kılacak şey de sendikaydı. Biz de haklarımız için eylemlilik içerisine girdik. İmza kampanyalarıyla, basın açıklamalarıyla görünür olmaya çalıştık. Bizimle tanışan, yaptığımız çalışmaları gören emekliler de bizde üye olmaya başladılar.

Tüm Emekliler Sendikası Kadıköy Şube Yürütmesi Hıdır Kurtulmaz: Emekliler yaşayamaz duruma geldiler. 2500 lira emekli aylığı lütuf gibi sunuldu.

Kiralar çok daha yüksek. Arkadaşlarımız bir ev bile kiralayacak durumda değiller. Emeklilerin yaş ortalaması da yüksek oluyor. Sağlık sorunları oluyor çoğunun ancak bunu bile önemsemiyorlar. Boyanın, tinerin, kaportanın içerisinde çalışıyorlar. Sağlıklarını düşünemiyorlar bile.

Emekliler için diş ve göz önemli sağlık sorunlarındandır. Ancak bu alanda hizmet dahi alamıyorlar. Emeklilerin sorunları bu kadar çokken hak talepleri için örgütlenmek gerekiyor.

Tüm Emekliler Sendikası Üyesi Ayhan Tokiri: Daha önce kamuda çalışıp emekli olmuş emekçiler kendi içlerine kapanmış. Bir kısmı ise tekrar çalışmaya başlamış. Bunların ezici çoğunluğu sigortasız. İşveren de nasıl olsa emekli maaşı var diye asgari ücretin yarısına çalıştırıyor.

Ben kamudan emekli oldum ama şu anda sanayi piyasasında olduğum için biliyorum. Ankara eylemi önemli. Tarihte ilk defa emekliler Ankara’ya yürüyor. Bir özgüven de katacaktır bu eylem. Böylece emekliler de gücünün farkına varacak. Bugün emekliler sanayide çalışıyor. Her gün en az 10 emekliden ‘İşiniz var mı’ sorusunu duyuyoruz.

Tüm Emekliler Sendikası Kadıköy Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Yıldız: Emekliler önce nasıl hayatta kalacaklarını düşünüyorlar. Sağlıklarını bir kenara bıraktılar en kötü koşullarda nasıl yaşayabilir bunun derdindeler. Bir kısmı, eğer varsa köyündeki yakınlarıyla kurduğu dayanışma ilişkileriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Bir kısmı köpek gezdirmekten tutun çocuk bakıcılığına inşaat bekçiliğinden tutun sanayide işçiliğe depo bekçiliğine kadar birçok işte çok düşük ücretlerle sigortasız güvencesiz çalışmak zorunda kalıyorlar.

Çünkü hayatta kalmaları gerekiyor. Bizler çalışırken devlete dünya kadar primler ödedik. Şimdi kesintiler yapılıyor, istediğimiz hastaneye dahi gidemiyoruz. En iyi koşullarda yaşayacağımızı düşünüyorduk. Oysa neoliberal politikalarla bizim haklarımızı elimizden aldılar.

Kamu emekçileri bir şekilde örgütlenmesini tamamlayarak sendikal haklarını kazandılar ve devletle masaya oturabiliyorlar. Ancak emekliler örgütsüz kaldığı için şu anda toplumun en alt kesiminde ve sömürüyü çok daha derin yaşıyor.

ENFLASYON YÜZDE 186 İKRAMİYE YÜZDE 10 ARTTI

DİSK-AR emeklilerin bayram ikramiyelerine yönelik rapor hazırladı. Buna göre ikramiyeler yüksek enflasyon karşısında ciddi bir erime yaşadı.

DİSK-AR raporuna göre son dört yılda emeklilere ödenen ikramiye son 4 yılda sadece yüzde 10 arttı. Buna karşın resmi enflasyon da son 4 yılda yüzde 186’yı buldu.

Raporda emekli ikramiyeleri için geçmiş yılların enflasyon farkı ödenmesi gerektiği belirtilerek şu talepler yer aldı: “Emeklinin enflasyona göre 5 yıllık ikramiye kaybını gidermek için bu bayramda 4.500 TL ikramiye ödenmelidir.

Emeklilerin bayram ikramiyesi enflasyon kadar artarsa 2.507 TL, gıda enflasyonu kadar artarsa en az 2.857 TL olmalıdır. Emekliye her yıl dört asgari ücret ikramiye ödenmelidir.”

Rapora göre emekli bayram ikramiyesinin alım gücü 4 yılda enflasyon nedeniyle 1000 liradan 438 liraya düştü.