8:29 am - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
8:55 am - ZAMLAR KASAYI DOLDURDU | Bu kooperatif halka kapalı
8:03 am - ARTAN GIDA FİYATLARI İDDİALAR VE GERÇEKLER
10:24 am - MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIKLADI! Ara tatil tarihleri belli oldu
8:32 pm - TRABZON’DAN TÜİK’E TEPKİ! “Bizim aklımız ile alay etmeyin”
7:20 am - ENFLASYON ARAŞTIRMA GRUBU (ENAG): Yıllık enflasyon yüzde 88,63
6:13 pm - TASARRUF TEDBİRLERİ OTİZM’İ VURDU! Trabzon’da bir okul kapatılıyor..!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 bütçesini eleştiren Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, zorunlu harcamalar üzerine kurulan bütçenin ihtiyaçların çok gerisinde olduğunu ifade etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2022 yılı bütçesi ele alınıyor. Zorunlu harcamalar üzerine oluşturulmuş bir MEB bütçesiyle karşı karşıya olduklarını belirten Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, eğitimde en büyük temel ihtiyacın öğretmen ihtiyacı olduğunu ifade ederek “Bütçe ayrımının arttırılması gerekirken, MEB sözleşmeli, ücretli öğretmenlik uygulamasıyla süreci esnek, güvencesiz çalışmayla devam ettiriyor.
Kadrolu öğretmen atamasını yapmıyor. Personel giderlerini azaltmaya çalışarak, bütçe sürecini götürmeye çalışıyor” diye belirtti.
2021 yılında 146 milyar 920 milyon TL bütçe ayrılan Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB), bu yıl 189 milyar 11 milyon TL ayrılması öngörülüyor. MEB bütçesinin, merkezi yönetim bütçesine oranı 2021’de yüzde 10,69 iken 2022’de bu oran 10,79 oldu.
Eğitim sendikaları ve meslek örgütleri, MEB’i iki yıla yakın bir süredir öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, eğitimde niteliği artırmak ve pandemi koşullarında yüz yüze eğitimi sürekli kılmak için etkin bir bütçe ayırmadığı konusunda eleştiriyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, Mezopotamya Ajansı’ndan Berna Kişin’e eğitime ayrılan bütçeyi ve kullanıldığı alanları değerlendirdi.
YÜZDE 81’İ PERSONEL GİDERLERİ
2021 yılına göre bütçede bir artış görünse de bu oranın Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) rakamlarının çok altında olduğuna dikkat çeken Yardım, eğitime ayrılan bütçenin, eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve eğitimin yapısal sorunlarını karşılamadığının altını çizdi.
Her bütçe döneminde, “en büyük pay eğitime ayrıldı” açıklamaların yapıldığını anımsatan Yardım, “Baktığımızda bu payın yüzde 81’i personel giderlerini oluşturmakta. Zorunlu harcamalar üzerine oluşturulmuş bir MEB bütçesiyle karşı karşıyayız.
Önümüzdeki döneme dair neler yapılabileceğine dair herhangi bir bütçe ayrılmasının söz konusu olmadığını görmüş olduk” dedi.
ÖĞRETMEN İHTİYACI
Eğitimde en büyük temel ihtiyacın öğretmen ihtiyacı olduğunu ifade eden Yardım, “Bunun için bütçe ayrımının arttırılması gerekirken, MEB sözleşmeli, ücretli öğretmenlik uygulamasıyla süreci esnek, güvencesiz çalışmayla devam ettiriyor. Kadrolu öğretmen atamasını yapmıyor. Personel giderlerini azaltmaya çalışarak, bütçe sürecini götürmeye çalışıyor” diye belirtti.
“EĞİTİME YATIRIM ARTTIRILMALI”
Bir diğer temel problemin eğitim yatırımlarına ayrılan payın arttırılması olduğunu söyleyen Yardım, “Eğitim yatırımlarına yüzde 8 oran ayrılmış. Bunun arttırılması gerekir çünkü eğitim kamusal bir haktır ve devlet tarafından karşılanmalıdır.
Ama bu süreçte devletin eğitime verdiği bütçe azalırken velilerin harcadığı pay artmış durumda. Derinleşen ekonomik kriz sürecinde eğitim harcamalarının velilerin sırtına yüklenmeye çalışılması kamusal eğitimin tasfiye edildiğini bize gösteriyor” diye kaydetti.
PİYASALAŞMAYI DERİNLEŞTİRİYOR
Eğitimdeki piyasalaşmaya vurgu yapan Yardım, “2022 bütçesinin bu piyasalaşmayı daha çok derinleştireceğini görmek mümkün. Çünkü eğitim yatırımlarına ayrılan bir pay yeterli değil.
Biz eğitim emekçileri olarak da alım gücünün her gün azaldığı bir süreci yaşıyoruz. Eğitim emekçileri olarak insanca yaşamaya yetecek ücret talebimizi de ısrarla vurguluyoruz.
Yine kamu kaynaklarının özel okullara aktırılmasına son verilerek anayasal bir hak olarak eğitimin kamusal hak olduğunu gören bir yerden eğitim harcamalarının özel okullara değil devlet okullarına yapılması gerekiyor” diye konuştu.
“EĞİTİM POLİTİKASI YOK”
4+4+4 sistemiyle eğitimin ticarete dönüştürüldüğünü ve piyasaya açıldığını belirten Yardım, “Eğitime dair ne devletin ne de MEB’in bir politikası yok. Genel geçer yöntemlerle çözüm üretilmeye çalışılıyor.
Bu çözümlerle devam edemeyeceklerini görmek mümkün. Özellikle iktidarın savaş politikalarına ayırdığı bütçenin aslında eğitime, sağlığa ayrılması gerekiyor.
Diyanete, savaşa ayrılan bütçenin son süreçlerde daha fazla arttığı, buna paralel olarak da eğitime sağlığa ayrılan bütçenin ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu görüyoruz. Devlet yapması gereken harcamaları halkın sırtına yüklüyor” dedi.