SON DAKİKA

DARICA HALK KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (Akçaabat)

ALIM GÜCÜ KALMADI, AÇLIĞI REDDEDİYORUZ: “Geçinemiyoruz”

Bu haber 02 Şubat 2023 - 8:43 'de eklendi ve 13 views kez görüntülendi.
ALIM GÜCÜ KALMADI, AÇLIĞI REDDEDİYORUZ: “Geçinemiyoruz”

ALIM GÜCÜ KALMADI, AÇLIĞI REDDEDİYORUZ: “Geçinemiyoruz”

.

Emekçiler, kötü çalışma koşulları ve açlık sınırında yaşamaktan bıkmış durumda. İşçiler ağır koşullar altında çalışırken insanca yaşayacak bir ücret istiyor. Talepleri net: Ağır koşullar altında insanca yaşayacak ücret.

Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve alım gücündeki düşüş yurttaşları sefalete sürüklüyor. Bu sefaletten en büyük payı ise ülkedeki işçiler alıyor.

Gazdan gıdaya, otomobilden kartona, enerjiden motora kadar pek çok sektörün işçilerine aldıkları ücretler yetmiyor. Emekçiler ya ek zam talep ediyor ya da toplu iş sözleşmelerinde (TİS) geçinebilecekleri bir ücrete anlaşmak.

TÜPRAŞ’ın İzmir Aliağa, Kocaeli, Kırıkkale ve Batman’daki rafinerilerinde insanca yaşanacak bir ücret için “Geçinemiyoruz” diyerek yüzde 9,4 oranında zamma tepki gösteren işçiler, iş yavaşlatma eylemlerini sürdürüyor. TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi’ndeki işçiler, yaşadıkları sorunları anlattı.

İÇME SUYUNU BİLE ELİMİZDEN ALDILAR

Bir işçi, hak ettikleri ücreti istediklerini söylerken yaklaşık 4 senedir düşük ücretlere çalıştırıldıklarına dikkat çekti. Rafinerinin tehlikeli olduğunu vurgulayan işçi, şöyle konuştu: “Arkadaşlarımızı kaybettiğimiz bir yer. Ücretlerin daha yüksek olması gerekiyor.

Zaten hep öyleymiş ama son yıllarda, rafineri market, biz de normal bir işçi gibi görüldüğümüz için hak ettiğimiz maaşı kırpıyorlar. Hakeme gitti sözleşmemiz. Sözleşmede yazmayan içme suyunu bile kaybettik. Hakem heyeti ve bağlı olduğu sermaye ve siyasi grupların baskısıyla oldu. Hakem bize enflasyonun altında zam verdi. Ücretler eriye eriye bıçak kemiğe dayandı.”

BİZİ TÜPRAŞ’IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ BİTİRDİ

“Enflasyonun altında ezilmek istemiyoruz” diyen işçi, rafineride çalışanların rahat geçinemediğinin altını çizdi. İşçi, “Tehlikeli bir iş olduğu için, ölümler yüksek olduğu için farklı bir maaş politikası olması gerekiyor.

Özelleştirilip Koç Grubu aldıktan sonra ücretler eridi. Koç Grubu, bizi üvey evlat olarak görüyor. Emeğimizi veriyoruz, hayatımızı veriyoruz. Holdingin önüne de gittik, sonuna kadar gideceğiz.

Yüzde 9,6’ya anlaşıldı. Biz memnun olabileceğimiz, rafineri işçisine yakışacak bir ücret istiyoruz. Zaten biz 2019’dan beri mağdur ediyorlar” dedi.

ASLINDA SAĞLIĞIMIZI SATIYORUZ

Bir başka işçi ise şunları söyledi: “Biz aslında sağlığımızı satıyoruz. Birçoğumuz burada kanser olacağız, ailemizden kısıyoruz. İşverenin bu tutumu yakışmıyor.

Biz TÜİK’in açıkladığı yalan enflasyonun altında ezilmek istemiyoruz. Maaşımız sürekli eridi, bunun farkında olan işveren hiçbir şey yapmıyor. Burası Avrupa’nın 7. büyük rafinerisi ama herkes bizden üstün durumda. TÜPRAŞ işçisi, burada eziliyor.”

RAFİNERİ İŞÇİSİNE YAKIŞIR BİR ÜCRET

Bir diğer işçi de şu ifadeleri kullandı: “Biz bu eylemi Kocaeli, Kırıkkale, Batman ve Aliağa’da eşzamanlı olarak yapıyoruz. Taban hareketiyle başlayan bir eylem sürecine girilmiş durumda. Amacımız asla üretimi durdurmak, üretmemek, ünitelerde iş durdurmak değil. Bu kurum, Türkiye’nin 1 numaralı şirketi, Avrupa’nın 7’nci büyük, dünyanın da 30’uncu büyük şirketi.

Bizler TÜPRAŞ’ın adının büyüklüğünü görmek ve yaşamak istiyoruz. Koç Grubu’na yakışır, TÜPRAŞ markasına yakışır, muadil rafineri işçisine yakışır bir zam talebimiz var. Kurum, kökeni rafinecilik olmayan yöneticiler tarafından yönetiliyor. Kapsam içinin maddi anlamda rahatsız olduğu kadar, kapsam dışı beyaz yakalı çalışanlar da maddi ve manevi anlamda rahatsızlar.

Aynı rahatsızlık burayı yöneten insanlarda da mevcut. Buranın şef ve mühendis kadrolarında da maddi ve manevi anlamda huzursuzluklar mevcut.”

YAĞMUR DA YAĞSA KAR DA BURADAYIZ

Kocaeli’ndeki Kartonsan fabrikasında Türk-İş’e bağlı Selüloz İş Sendikası’na üye işçilerin toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine başlattığı grev 38’nci gününü geride bıraktı.

Sendikanın İşyeri Temsilcisi Tuncay Kabaloğlu, grevde oldukları için hiç ücret alamadıklarını hatırlattı. Ancak maaş aldıkları dönemde de yetmediğine değinen Kabaloğlu, şunları ifade etti: “Kararlılığımız devam ediyor.

Hayat şartları malumunuz. 168 arkadaşımızın 168’i de neredeyse her gün alanda. Yağmur yağıyor yine buradayız. ‘İşveren baksana kaç kişiyiz saysana’ diye bir sloganımız var. Grev süreciyle ilgili valilik el attı.

Cuma günü 2 vali yardımcısı, işveren ve biz sendikayla beraber masaya oturduk ama olumsuz geçti. Değişen bir şey olmadı. Belki oturmasaydık daha iyi olabilirdi.”

YÜZDE 66 ZAM TALEBİMİZ VAR

Bütün maddelerde anlaşsalar da ücret konusunda anlaşamadıklarını aktaran Kabaloğlu, “Tek sıkıntımız ücret. İlk 6 ay talep ettiğimiz ücreti kabul ettiremiyoruz. Yüzde 66 zam talep ediyoruz. 22 Aralık günü greve çıktık. O gün asgari ücret açıklandı yüzde 54 zam yapıldı. O tarihte bize işveren 2.000 TL teklif etti.

İktidar asgari ücreti ortalama ücret yapmak için mücadele ediyor. Sadece biz değil, işçi, memur emekli aslında bütün Türkiye etkileniyor. Kasım ayında çıkan 84’tü aralıkta çıkan 64’tü, bir anda 20 puan birden inebiliyor. TÜİK’te inanılmaz şeyler oluyor ama hiçbir zaman çalışanının lehine olmuyor. Herkes bağırıyor ama faydası olmuyor.”

***

KREDİ KARTLARIMIZ PATLADI

DİSK’e bağlı Enerji-Sen ile Uluğ Enerji arasında yapılan TİS görüşmelerinden sonuç çıkmazken görüşme için 1 Şubat’ta bir kez daha bir araya gelinecek. Uluğ Enerji işçileri ise gece gündüz tesiste çalıştıklarını ve riskli bir iş yaptıklarını belirterek “Hak ettiğimiz ücretin yarısını bile alamıyoruz” dedi.

ÖZLÜK HAKLARIMIZ ÇOK KÖTÜ DURUMDA

Uluğ Enerji’den bir işçi, şunları dile getirdi: “TİS başlamadan önce sarı sendikadaydık. Onlarla birlikte yol yürüyemeyeceğimizi anladık. Enerji Sen’le görüştük. TİS’e oturduk. Özlük haklarımız çok kötü. En son aldığımız maaş 6.500 lira. Arkadaşlarımızın kredi kartları patlak durumda. Yiyecek, kıyafet, hiçbir şey alacak vaziyette değiller.

Bunların düzelmesini istiyoruz ama şirket de karşımıza set çekmiş. Bizim almamız gereken kıdem haklarımız var. 1 yıllık da 10 yıllık işçi de aynı parayı alıyor. Maaş iyileştirmesi yapılmasını istedik.

Onlar da bize bir taslak sundular ama bizim kabul edemeyeceğimiz bir taslak değildi. İşçiyi koruyacak, bir ekmek alabilecek bir taslak değildi. Vardiya haklarımızı, mesai ücretlerimizin iyileştirilmesini istedik. Gece gündüz çalışıyoruz.

Ağır, tehlikeli işkolundayız, risk barındıran bir işkolundayız. Kaza geçiren arkadaşlarımızın yüzü tanınmayacak hale geliyor. Bu şartlar altında hak ettiğimiz ücretin yarısını alamıyoruz.

Özelleştirmenin getirdiği sıkıntıları yaşıyoruz. TİS sonucunda özlük haklarımızı iyileştirecek oranı yakalayabiliriz umarım.”

YEMEK YİYECEK ZAMANIMIZ YOK

“Dünyada herkes çalışma saatlerini aşağıya düşürüyor bizimkisi hiç değişmiyor” diyen işçi, “Yemek molalarımızda yemek yemeğe fırsatımız bile olmuyor birçok zaman. Bir bardak su içemiyoruz çünkü cebimizde para yok.

Bazı dağıtım bölgelerinde ara dinlenme yapmışlar ama bizim yok. Bir yere gittiğimizde 5 liradan aşağı bir şey yok. Yemek paralarımız 45 lira, devlet 118 lira ücretle devretmişti. Bunun da en azından 110 liraya çıkmasını talep ettik. Şirket karşımızda duvar gibi duruyor: Vermem de vermem” diye konuştu.BirGün

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA