3:43 pm - İSTANBUL’UN MAYIS AYI ENFLASYONU BELLİ OLDU: En büyük artış gıdada!
10:51 am - EMEKLİ BAYRAM İKRAMİYESİ ÖDEMELERİ YARIN BAŞLIYOR! Kesin tarihler belli oldu
9:34 am - ORDU’DA FINDIKTA KORKUTAN HASTALIK! Mücadele başlatıldı
6:35 pm - TRABZON’DA EMEKLİLER SENDİKASINDAN TEPKİ! Taleplerimiz dikkate alınmıyor
9:16 am - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
9:51 am - MAHFİ EĞİLMEZ’DEN ÇARPICI DEĞERLENDİRME: Türkiye’de emeğin karşılığı açlık sınırının altında!
8:41 pm - TRABZON’DA SUYA ZAM YAPILDI: CHP talep etti, su zammı düşürüldü…
Enerjide ağır vergi yükü yurttaşı eziyor. Tüm dünyada enerji fiyatları düşerken, Türkiye’de artıyor. Geçen yıl ile karşılaştırıldığında benzinde ürün fiyatı düşüyor ancak vergi ve şirket kârı arttığı için yurttaşın cebinden daha fazla para çıkıyor.
Elektrikte de durum aynı. Enerji bedelinde kayda değer bir değişiklik olmazken, dağıtım bedeli yüzde 113 arttı. Böylece şirketler “zengin” oldu.
Hizmet, temel mallar ve gıda enflasyonunda Nisan 2024 ve Nisan 2025 verileri karşılaştırıldığında gıdada 32 puan, temel mallarda 37 puan, hizmette 42 puan düşüş var.
Enerji enflasyonu ise Nisan 2025 itibariyle beş puanlık artış ile yüzde 48.1’e çıktı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, enerji fiyatlarındaki değişimi araştırdı.
Bakırlıoğlu, “Tüm dünya enerji fiyatlarında düşüş yaşarken, doğalgaz, brent petrol fiyatları geri gelirken, Eurostat verilerine göre enerji enflasyonu AB’de eksi yüzde 2.8, Avro Bölgesi’nde eksi yüzde 3.6 iken Türkiye’de artarak yüzde 48.1’e çıkmasının en önemli nedeni faturalardaki vergi yükünün her geçen yıl artması ve dövizdeki hareket” dedi.
DÜŞMEK BİR YANA ARTTI
Dünya genelinde enerji fiyatları hızla düşerken Türkiye’de kurdaki artış nedeniyle dünyadaki düşüşü hissetmek bir yana, yuttaşın artışla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bu nedenle dövizdeki artış enerji fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Ama enerji fiyatlarındaki durumu sadece kurdaki artışla açıklamak da eksik kalacaktır.
Kurdaki oynaklık haricinde en dikkat çeken etkilerden biri enerjideki vergi yükü.
EPDK verilerine göre 2024 mayıs ayı itibariyle benzin fiyatını incelediğimizde ürün fiyatı 21.2, toplam vergi 16.5 ve satış fiyatı da 42.6’miş.
2025 yılı mayıs ayı verilerinde ise ürün fiyatı 21.4’e gelirken, vergi 19.1 liraya yükselmiş ve satış fiyatı 47.6’ya çıkmış.
2024 Mart ayında benzin fiyatındaki vergi oranı 38.8’ken, 2025 yılında yüzde 40’ın üzerine yükselmiş.
Aslında ülkemizde de ürün olarak benzinin fiyatında kayda değer bir değişiklik olmamış. Ancak bizde vergi yükü arttığı için yurttaşın cebinden çıkan para da artmış. Bir ürün düşünün, dünyada fiyatı düşüyor ama yurttaşımızın cebinde daha fazla para çıkıyor.”
ŞİRKETLER ZENGİN EDİLİYOR
Elektrik faturalarında da durumun hiç farklı olmadığına dikkat çeken Bakırlıoğlu, “Ocak 2024’te meskenlerde birinci kademe enerji bedeli 48.2 kuruş, dağıtım bedeli 85.8 kuruşken, 5 Nisan 2025’ten sonra enerji bedeli 49.4 kuruşa, dağıtım bedeli de 183.6 kuruşa yükselmiş” dedi.
Enerji bedelinde kayda değer, anlamlı bir değişiklik olmamasına karşın dağıtım bedelinde yüzde 113’lük bir artış yaşandığına vurgu yapan Bakırlıoğlu, şöyle devam etti:
“Faturaların şişmesinin nedeni dağıtım şirketlerine yapılan ‘servet transferidir.’
Yurttaşın alın teriyle, şirketlerin zengin edilmesidir. 2024 yılı nisan ayında 100 liralık bir elektrik faturasının 32.1 lirası enerji bedeli, 57.1 lirası dağıtım bedeli, fon-vergi 10.6 liraymış.
Nisan 2025’e geldiğimizde ise 100 liralık faturanın enerji bedeli 19 liraya düşerken, dağıtım bedeli 70 liraya yükselmiş ve fon-vergi 10 lira olarak kalmıştır.
Yani faturalardaki enerji bedeli neredeyse yarı yarıya düşmesine rağmen dağıtım firmalarına ödenen tutar katlanmaktadır. Bu Ali Cengiz oyununu da icat etse etse, AKP ederdi.”
DESTEK KANDIRMACASI
“eğer devlet desteklemese faturanız şu kadar olacaktı” kandırmacası.
Bakırlıoğlu, son günlerde elektrik ve doğalgaz faturalarında devlet desteğinden söz edildiğini, “eğer devlet desteklemese faturanız şu kadar olacaktı” denildiğini anımsattı. Rakamlara bakıldığında insanın aklına “ya devlet destek vermese ne olurdu ?” sorusunun geldiğini vurgulayan Bakırlıoğlu, şunları kaydetti:
“Esasına bakılırsa devlet desteği denilen olay da bir kandırmacadan ibaret.
EÜAŞ elektrik üreten firmalardan yüksek fiyattan elektrik alıyor, ucuza satıyor. Hanelerdeki faturaların daha da şişmesini engelliyor. 2024 yılında EÜAŞ’ye Hazine’den aktarılan görev bedeli 213.7 milyar lira oldu.
Peki, bu para kimin cebinden çıkıyor? Vergiyi kim veriyor? Toplanan verginin yüzde 70’i dolaylı vergi.
Fatura yine vatandaşa kesiliyor. Enerji alanında Türkiye aslında üç temel kıskaçla karşı karşıya; birincisi dışa bağımlı yapı, ikincisi kurda istikrarsızlık, üçüncüsü de vergi ve şirket marjlarıyla şişirilmiş fiyatlandırma.
Bu yapı, sadece enerji alanında değil, tüm temel tüketim kalemlerinde yurttaşın alım gücünü yok ediyor.”