7:42 pm - RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANDI Kanser ilaçlarının da olduğu 18 ilaç geri ödeme listesine alındı
10:57 pm - İSTANBUL TİCARET ODASI (İTO VERİLERİ): İstanbul’un ekim ayı enflasyonu belli oldu
11:13 pm - ET FİYATLARINA ZAM YAPILDI! Yurttaş yavaş yavaş et yemekten uzaklaşıyor
11:17 am - CUMHURİYET’İN 101. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN | Cumhuriyete ve bugüne uzanan kısa süreç
6:24 pm - İSTANBUL KALAMIŞ’TA ‘MUHTEŞEM’ DÜĞÜN! Furkan Emre AYDIN ve Buse Tuğçe TEMUCİN dünya evine girdiler
10:25 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM: “200 TL’lik fatura 500 TL civarına çıkacak”
8:45 pm - KARADENİZ DİRENİŞ MİTİNGİNDE BULUŞTU: “Bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz”
7:49 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Çocuk Bayramı; çocukların ve emeğin geleceğini düşünen iktidarlarda ancak bayram olur.
Yoksulluk, artan şiddet en çok çocukları vurdu.
Pandemide eğitimden uzaklaşan çocuklar işçileşti. Bu süreçte fiziksel ve zihinsel gelişim yavaşladı. Çatışmalarda çocuklar hayatlarını yitirdi.
Batman’da kağıt toplayıcısı bir çocuk, 23 Nisan kutlamasını oturduğu el arabasının üzerinden izlerken görüntülendi | Fotoğraf: MA
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Türkiye’nin dört bir yanında törenler düzenlenecek. Başta Cumhurbaşkanlığı, bütün koltuklar çocuklara bırakılacak. Çocuklarımızın “yarınlarımız” olduğu üzerine konuşmalar yapılacak, onlara ne kadar, nasıl değer verdiğimiz anlatılacak.
Ancak çocuklar 23 Nisan’ı açlık, güvencesizlik gibi önemli dertler ve kansızlık, bodurluk gibi sağlık sorunları ile karşılıyor. Eğitime erişimde fırsat eşitsizliği derinleşiyor, çocuk işçiliği artıyor. Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri Avrupalı yaşıtlarına göre geriliyor. Gazetemize konuşan çocukların anlattıkları ise Türkiye’de çocuk olmanın ağırlığını gösteriyor.
13 yaşındaki Yılmaz: Aileme destek oluyorum. Çalışmak zorundayım abla. Sabah evden çıkıyorum, akşama kadar ayakkabı boyuyorum. Okula gitmeyi isterdim ama olmadı.
15 yaşındaki Ahmet: İş istiyorum, ‘Yaşın küçük’ diyorlar. Yol param yok, yemek yiyecek param yok.
10 yaşındaki Abdullah: Kira 850 liraydı, 1100 oldu. Kirayı ödemek zorundayım, aldığımız oraya gidiyor. Çikolata almaya bile param olmuyor.
SORUNLAR MÜNFERİT DEĞİL TOPLUMSAL
Veriler ise hayat koşullarından bahseden bu 3 çocuğun münferit, sorunlarının ise geçimle sınırlı olmadığını gösteriyor:
TÜİK’e göre 2020’de ‘ciddi maddi yoksunluk içinde olan’ çocukların oranı yüzde 34’e çıktı. 16 yaş altı 6 milyon 500 bin çocuk şiddetli yoksulluk yaşıyor. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip 2 ülkeden biri.
İlkokul ve ortaokulda okuyan 9,8 milyon öğrencinin 2,1 milyonu ekonomik yardım alarak okula gidebiliyor.
Geçen yıl aile hekimlerinin yaptığı araştırmaya göre 4 çocuktan biri zayıf. Kız çocuklarının yüzde 85,2’si; erkek çocuklarının yüzde 68,6’sı kansızlık sorunu yaşıyor.
Kronik açlık nedeniyle Doğu Anadolu’da çocukların yüzde 3,5’i, Güneydoğu Anadolu’da ise yüzde 5,4’ü bodur.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı raporuna göre yoksul çocuklar okul ortamında arkadaş edinmede zorluk çekiyor, sosyalleşme problemi yaşıyor.
Yine bakanlık verilerine göre yoksulluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısı 2002’de 12 bin 75’ken 2019’da 198 bin 97’ye yükseldi.
Pandemide çocuklu hanelerin yüzde 19,3’ünde çocuklar şiddete maruz kaldı.
Geçen yıl en az 34 çocuk erkekler tarafından öldürüldü, 208 çocuk istismar edildi.
12-18 yaş arasında 1066’ı tutuklu, 518’i hükümlü olmak üzere toplamda 1584 çocuk cezaevinde bulunuyor. Annelerinin yargılamaları dolayısıyla 0-6 yaş arasında cezaevinde bulunan çocuk sayısı ise 345.
Geçen yıl en az 128 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. 2022’nin ilk üç ayında en az 2 çocuk güvenlik güçleri tarafından silahla vurularak öldürüldü.
ÇALIŞMAYA MECBURUM, EKONOMİ ORTADA…
Yılmaz 13 yaşında, 4 kardeşten en büyüğü. Beyoğlu’nda tanışıyoruz. Kolunun altında taşımakta zorlandığı boya sandığı. İşi zormuş, babası işsiz kalınca iyice zorlaşmış: “Babam her yere başvurdu da geri dönen olmadı.
Aileme destek oluyorum. Çalışmak zorundayım abla. Sabah çıkıyorum evden akşama kadar ayakkabı boyuyorum.” Yaşadıkları geçim sıkıntısını anlatan Yılmaz, “Evimiz kira, 2 bin liraya oturuyoruz. Bir gün geciktirince ev sahibi kapıda bitiyor. Kazandığım para kiramızı ödemeye bile yetmiyor.
Markete gidiyorsun, bir poşet 200 lira tutuyor” diyor. Hayallerini sorunca “Ne hayalim olabilir ki?” diyor önce, sonra devamını getiriyor: “Okula gitmeyi çok istedim ama olmadı. İşte tek derdim aileme bakmak.”
CEBİNDE YEMEK PARASI YOK
Ahmet ise 15 yaşında. İki kardeşi var, ikisi de okula gidiyor. Kendisi ise iş arıyor: “İş istiyorum ‘yaşın küçük’ diyorlar. Cebimde yol param yok, yemek yiyecek param yok. Ben bu hayatta nasıl yaşayacağım.”
6 yaşından beri sokaklarda darbuka çalarak para kazanan Sercan ise 17’sini bitirmek üzere. 8. sınıftan sonra okulu bırakmış. Her gün sokaklarda darbuka çalıyor, arada başka işlere de gidiyor.
“Zor değil mi hep çalışmak?” sorusunu “6 yaşında başladım, o gün bugündür çalışıyorum. Ben yine seviyorum…” diye yanıtlıyor. Sonraki soruya fırsat kalmıyor; “Geliyorlar” diyor arkadaşı, taburesini, darbukasını alıp uzaklaşıyor.
TÜİK’in 2019 rakamlarına göre 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 720 bin. Gerçek rakamlar bunun kat kat üstünde. Dahası çocuklar çalışırken ölüyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin raporuna göre 2013-2021 yılları arasında en az 513 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
MÜLTECİ ÇOCUK: HAYALİM TEKSTİLDE ÇALIŞMAK
24 Mart itibariyle Türkiye’de kaydı olan 3 milyon 754 bin mültecinin 1 milyon 785 bini çocuk. Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasına göre bu çocukların 771 bini eğitim görüyor. Eğitim çağında olup okula gitmeyen çocukların sayısı 433 bin.
10 yaşındaki Abdullah okula gidemeyen yüz binlerce mülteci çocuktan yalnızca biri. Esenyurt Meydanı’nda kağıt mendil satıyor. Babasının savaşta hayatını kaybetmesinin ardından 6 yıl önce Halep’i terk ederek Türkiye’ye gelmişler. 3 kardeşler, 12 yaşındaki abisi ile birlikte sağlıyorlar evin geçimini.
Okulu sorduğumuzda “Annem çok uğraştı bizi okula yazdırmak için ama olmadı. Bir harf bile bilmiyorum” yanıtını veriyor.
Abdullah’ın hayali ise tekstil atölyesi ya da sanayide iş bulmak: “Kira 850 liraydı, 1100 oldu. Kirayı ödemek zorundayım, aldığımız oraya gidiyor, yemeğe falan. Çikolata için bile para olmuyor. İşe girersem kirayı ödemekte zorlanmayız, aileme bakarım.”
BÖLGEDE ÇOCUK OLMAK
Son 16 yılda en az 364 çocuk hayatını kaybetti. Liste uzayıp gidiyor, isimler yaşlar değişiyor ama sonuç aynı.
250 BİN ÇOCUK EĞİTİMDEN UZAKLAŞTI
CHP’nin Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık 23 Nisan dolayısıyla çocukların eğitim alanı dışında kalmasının sonuçlarına dikkat çekmek üzere açıklama yaptı.
Nüfusumuzun üçte birini oluşturan çocukların ciddi sorunlar yaşadığını ve uluslararası haklarından mahrum olduğunu söyleyen Karabıyık, ekonomik kriz ve iktidarın politikalarının bir sonucu olarak yoksulluk ve işsizlik nedeniyle çocukların erken yaşta yoksulluk döngüsüne girdiğini ifade etti.
Ailesi yoksullukla mücadele ettiği için istihdama katılmak zorunda kalan çocuklara dikkat çeken Karabıyık, bu nedenle 250 bin çocuğun eğitimden uzaklaşmak zorunda kaldığını söyledi.
Çocukların okulda olması gereken yaşta çalıştırıldığını, evlendirildiğini, suça sürüklendiğini ifade eden Karabıyık, “Çocuklara yapılacak sosyal yatırımlar kısa vadede daha sağlıklı ve donanımlı bir kuşak yaratacak, uzun vadede ise toplumsal eşitsizliklerin azalması, ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi, suç oranlarının düşürülmesi ve toplumsal barış ortamının sağlanması gibi çok önemli katkılar sağlayacaktır” dedi.
“PARASIZ, EŞİT VE NİTELİKLİ EĞİTİM” ÇAĞRISI
İktidarın çocukların üstün yararını gözeten politikalar uygulamadığını söyleyen Karabıyık, “Yapboz tahtasına dönen eğitim sistemindeki değişikliklerin sonucunda Türkiye, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde sınıfta kaldı.
Sadece gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme hedefi gözeten ve çocuğun üstün yararını gözetmeyen iktidar aileleri sorunları ile baş başa bıraktı” dedi. Karabıyık, çocuklar arasında derinleşen eşitsizliği engellemenin yolunun da parasız, eşit ve nitelikli eğitimden geçtiğini vurguladı.
UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI 13’E DÜŞTÜ
CHP Milletvekili Candan Yüceer ise çocuklara yönelik sağlık hizmetlerindeki eksikliklere dikkat çekti. 2010’da 10 olan çocuk hastanesi sayısının 4’e düştüğünü söyleyen Yüceer, çocuk polikliniklerinde uzman doktor eksikliği ve randevu alma sıkıntısı yaşandığını vurguladı.
Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi polikliniğinde 2021’de yapılan araştırma sonuçlarına dikkat çeken Yüceer, çocuklarda uyuşturucu madde kullanım yaşının 13’e kadar düştüğünü söyledi.
“İSTİSMAR DAVALARI 3 KAT ARTTI”
Son 10 yılda 250 bin çocuğun istismara uğradığına dikkat çeken Yüceer, “TÜİK’in 2016 verilerine göre çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı yaklaşık 3 kat arttı” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ise 20 yılda 1 milyona yakın kız çocuğunun evlendirildiğine dikkat çekti.
Bu kadar sorun yumağı içinde olan geleceğimiz aydın çocuklarımızın Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun…Evrensel