1:03 pm - EĞİTİM BİR HAK OLMAKTAN ÇIKARILDI: Cebinin kalınlığı kadar eğitim
9:58 am - TÜİK, ENFLASYON VERİLERİNİ AÇIKLADI: Beklentinin üzerinde
8:52 pm - TÜİK’TEN MUCİZE ORANLAR! Kalkınan şirketler, yoksul olanlar emekçiler
8:30 pm - KALEM DE LÜKS BESLENME DE | Okul harcaması 2018’de 6.753 TL iken 2025’te 79.256 TL’ye fırladı.
7:58 pm - DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH KAAN KURT | İnsülin direncine dikkat!
9:47 am - ECZACI MUSTAFA DEMİR’İ KAYBETTİK! Trabzon’un acı kaybı
9:05 pm - EKMEK FİYATLARINA ŞOK ZAM! | 200 Gram Ekmek 15 TL Oldu
9:34 am - ZAFER’DEN 103 YIL SONRA BAĞIMSIZLIK İÇİN: Rejimle mücadele olmazsa olmaz
11:30 am - DÜĞÜNÜMÜZ VAR
11:28 am - TABAN AYLIĞA 1000 TL ZAM NE DEMEK? 2026’nın Ocak ayında geçerli olacak
Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının 103’üncü yılında bağımsızlık mücadelesi hâlâ sürüyor. Sağ iktidarlar eliyle suyundan toprağına dek işgal edilen ülkede rejimle mücadele bağımsızlık için olmazsa olmaz.
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. 30 Ağustos 1922’de Başkumandanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi olarak anılan savaşın kazanılması nedeniyle ilan edilen bu bayramın en önemli özelliği emperyalizme ve aynı zamanda onun işbirlikçilerine karşı kazanılmış olması.
Kurtuluş Savaşı’nın askeri yönünü bitiren savaş olarak da bilinen bu savaş bağımsız Türkiye Cumhuriyeti yolunda atılmış en büyük adımlardandı.
Tıpkı 103 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde silah arkadaşları ve halk milislerinden oluşan askerleri ile yürütülen Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi bugün de antiemperyalizm mücadelesi rejime karşı yürütülecek mücadelenin en önemli başlıklarından.
İktidara geldiği günden itibaren ülkeyi emperyalistlere peşkeş çeken, özelleştirmeler eliyle cumhuriyetin tüm birikimini satan, toprakları uluslararası maden şirketlerine bırakan ve ABD emperyalizminin bölgeyi dizayn planı olan Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olmakla övünen iktidara karşı verilecek mücadele aynı zamanda bir antiemperyalist mücadeledir.
103 yıl önce emperyalistler eliyle yürütülen bir işgal ve onların güdümünde bir saray vardı. Bugün de yine emperyalizmin güdümünde bir saray var. Belki ülke ordular tarafından işgal edilmiyor.
Ancak ABD ve NATO üsleriyle, patriotlarıyla ve hatta diğer taraftan S-400’lerle ülke farklı emperyalist planlara alet ediliyor. Tıpkı Osmanlı’nın son dönemindeki gibi emperyalistler arasında denge kurmaya çalışarak, bu ülkeler arasında bırakılıyor.
Kurtuluş Savaşı öncesi ülke işgal altındaydı. Çünkü Osmanlı Devleti Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’na sokulmuş ve kaybetmişti. Bunun bedelini de ödeyen Anadolu halkı olmuştu.
Bugün de örneğin Suriye’de, Libya’da ve Afganistan’da emperyalistlerin planına uygun şekilde davranıldı. Bu ülkelerin iç işlerine müdahale edilirken AKP’de kendine buradan ‘hamilik’ çıkarmaya çalıştı. Bunun bedelini de yine yurttaşlar ödedi.
30 Ağustos’ta 1922’de zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ülkenin Cumhuriyet’e gitmesine ve bağımsız bir devletin kurulmasında en önemli aşamalardan biriydi. Ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra ülkeyi yöneten sağ iktidarlar bu bağımsızlık mücadelesinin içini boşalttı.
Demokrat Parti’yle başlayıp Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve son olarak AKP ile devam eden süreçte ülke adına ‘işgal’ denilmeyen bir şekilde işgal edildi. Suyundan toprağına, hatta insanına kadar emperyalistlerin eline bırakıldı.
Tüm bunların karşısında ise geçmişten bugüne devrimciler durdu. Bağımsızlık bayrağını yukarı çıkardı. 6. Filo’dan Irak tezkerelerine emperyalist planları engellemek için her şeyi yaptı.
Bugün İzmir’de Adana’da ve Konya’da NATO üsleri bulunuyor. Mersin’de Rusya nükleer santral inşa ediyor. Övülerek yapılan köprülerden, yollardan elde edilen gelir bile yurtdışı bağlantılı şirketlere gidiyor.
Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’daki 4 milyon elektrik abonesi önce Limak’ın sonra sırasıyla İngiltere ve ABD’nin müşterisi yapıldı. Nükleerden HES’e enerji projeleri uluslararası tekellere bırakıldı.
Sadece Erzincan İliç’te kurulan santralle bir ilçe adeta Anagold’un oyuncağı yapıldı. Birçok yerde de benzer durumlar hala yaşanıyor.
Hal böyleyken sanki antiemperyalistmiş gibi nutuklar atan AKP iktidarı Türkiye’yi savaşlarda arabulucu gibi gösterip rol kapma çabasını sürdürüyor.
Başta söylediğimiz gibi 30 Ağustos’u anlamak bugün AKP’ye ve onun kurduğu rejime karşı mücadeleden geçiyor. 103 yıl sonra tekrar savaşın güzergâhında yürümektense yeni bir mücadele hattı örmek şart.
Cumhuriyet’i yeniden kurmak, laikliği ve bağımsızlığı yeniden kazanmak için tek koşul bu. Rejime karşı birleşik mücadele olmazsa olmaz. Tıpkı 103 sene önce tüm Anadolu halkının emperyalistlere ve saraya karşı dik durduğu gibi…
∗
DİYANET ATATÜRK’Ü YİNE ANMADI
Ulusal bayramlarda ve 10 Kasım’a denk gelen cuma hutbelerinde Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayan Diyanet İşleri Başkanlığı, geleneği yine bozmadı.
Diyanet’in cuma hutbesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlanırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün adı anılmadı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan cuma hutbesinde 30 Ağustos Zafer Bayramına ilişkin, “Yüce Rabbim; Peygamber aşkıyla yanıp tutuşan, vatan ve mukaddesat uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize ve ahirete irtihal eden kahraman gazilerimize rahmet eylesin” ifadeleri yer aldı.
Yayımlanan hutbede Atatürk’e yer verilmemesinin ardından CHP’li vekiller duruma tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, hutbeye ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yayımladı.
Karabat açıklamasında, “Diyanet’i bir partinin arka bahçesi haline getirenlere sesleniyorum; Atatürk’ü yok saymak, Türkiye’yi yok saymaktır!
Ama Türkiye sizin çıkar hesaplarınıza sığmaz! Atatürk bu milletin gönlünde sonsuza kadar yaşayacak” ifadelerine yer verdi. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2010 yılından bu yana hutbelerde Atatürk’e yer vermiyor.
∗
KURTULUŞ İRADESİ ZAFERLE TAÇLANACAK
SOL Parti 30 Zafer Bayramı öncesi yaptığı açıklamada ülkenin işgalş altında olduğunu ve 19 Mart sonrası sokakta kurulan iradenin zaferle taçlanacağını söyledi.
Açıklamanın tamamı şöyle: “Birinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan sömürgeci devletlerin Anadolu’yu işgaline karşı verilen kurtuluş savaşı zaferle sonuçlandı.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğindeki Kurtuluş Savaşı, bu paylaşım emellerini hüsrana çevirdi. Bu tarih aynı zamanda işbirlikçi saray sultasının, mandacıların da yenilmesi ve bağımsız bir cumhuriyetin kuruluşu açısından bir köşe taşıdır.
Ancak bu bağımsızlık ileriki yıllarda ekonomik, siyasi bakımdan güçlendirilemedi. Ekonomik ve siyasi bağımlılık ilişkileri içerisinde özellikle 1950’li yıllardan itibaren bir karşı devrim süreci başlatıldı.
Bugün bu karşı devrim hareketi, saray iktidarı çerçevesinde kendisini tahkim etmeye ve 100 yıllık parantez dedikleri cumhuriyeti tamamen tasfiye etmeye çalışılmaktadır.
Tek adam rejimi ile ülkemizin yeraltı ve yer üstü tüm kaynakları emperyalist tekellere teslim edilmiş, limanları-madenleri yabancılara satılmış, tarım uluslararası gıda tekellerinin hakimiyetine bırakılmış, ülkemizin dört bir yanı Amerikan ve NATO üsleriyle doldurulmuştur.
Haydut devlet İsrail’e memleketimizin limanlarından ABD’nin destek gemileri kalkmakta, ticaret son sürat sürmektedir. Ülkemiz bugün işgal altındadır.
30 Ağustos zaferinin bugün için bize öğrettiği, tüm bu bağımlılık ilişkilerinden kurtulacak, ümmetçilik söylemleriyle cumhuriyeti tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen saray rejimini ortadan kaldıracak, birleşik bir mücadelenin örgütlenmesidir.
19 Mart sonrasında gençlik başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin kurtuluş iradesi yeni zaferlerle taçlanacaktır.”
∗
BAYRAM COŞKUYLA KUTLANACAK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda kentin dört bir yanında konserler, söyleşiler, çocuk atölyeleri ve müze etkinlikleri düzenliyor. İstanbullular, Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda buluşacak.
Saat 18.00’de İBB Bandosu ile başlayacak program, DJ performansın ardından saat 20.00’de Ozbi konseri, 21.30’da İBB Başkanvekili Nuri Aslan’ın konuşması ve saat 22.00’deki Ceylan Ertem konseri ile sona erecek.
Kentteki İBB’ye bağlı otobüs, metrobüs, tramvay, metro ve vapur gibi toplu ulaşım araçları 24 saat boyunca ücretsiz hizmet sağlayacak. Ücretsiz yolculuktan kişiselleştirilmiş İstanbulkart sahipleri faydalanabilecek.
Ankara Büyükşehir Belediyesi de Zafer Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor.
AOÇ’nin kuruluşunun 100. yılına denk gelen bug günde, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından “Ankara Kültür” çatısı altında gerçekleştirilecek program, Başkentliler’e, unutulmaz bir Zafer Bayramı coşkusu yaşatacak.
İzmir’de ise Zafer Bayramı kutlamaları, saat 09.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önündeki çelenk sunma töreni ile başlayacak.
94. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında yapılan Çim Konserleri de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda ünlü sanatçılara yer verecek.
30 Ağustosu 1922 emperyalist işgalin nedenlerini ve mücadelesini unutmadan Laik, Özgür, Demokratik Cumhuriyeti yeniden yaşama çevirmek için mücadeleyi elden bırakmıyor, kurtuluşa erdiğimiz 30 Ağustos Kurtuluş Zaferimizi kutluyoruz…BirGün